Burun eti, halk arasında genellikle konka olarak adlandırılan, kişinin nefes almasını ve sesini etkili bir şekilde kullanmasını olumsuz yönde etkileyen bir problemdir. Burun yapısı içerisinde, burun salgılarını düzenleyen etler bulunmaktadır. Konka adı verilen bu anatomik yapılar, solunum organı olmanın yanı sıra burnun fizyolojisini de sağlayan yapılar olarak bilinmektedir. Bu yapılar alerjik nedenler, kronik enfeksiyonlar ve başka nedenlerden dolayı büyüyerek burun geçişini daraltmakta ve bu nedenle burun tıkanıklığına yol açabilmektedir. Burun eti kesilerek ya da yakılarak tedavi edilebilmektedir. Ancak bu işlemler burun mekanizmasını olumsuz yönde etkilediğinden dolayı, modern yöntemler kullanılarak küçültülmesi daha mantıklı bir yol olarak görülmektedir.

Burun eti her ne kadar bir hastalık olarak algılansa da normalde bir kişinin burnunda her iki boşlukta da üçer tane burun eti bulunmaktadır. Bu burun etlerinin çok önemli görevleri vardır. Tıp dilinde üst üste dizilmiş halde bulunan bu burun etlerine "konka" ismi verilmektedir. Bu etler sıcak ve soğuk ortamlarda havayı ılıklaştırarak bronşlara ve akciğerlere gönderme görevini üstlenmektedir. Her iki boşlukta da bulunan burun etleri bu görevi nöbetleşe şekilde yürütmektedir. Kişilerde gün içerisinde 2 ile 6 saatte bir sağ ve sol burun etleri nöbet değişimi gerçekleştirerek bu görevi devam ettirmektedir.

Gün içerisinde bazı dönemlerde sağ taraftan ya da sol taraftan daha iyi nefes almamızın nedeni de budur. Burada anlatılmak istenen, bir taraftaki burun etlerinin küçülmesi ile diğer taraftaki burun etlerinin büyümesidir. Hastalık esnasında sürekli aynı tarafta tıkanıklık görülürken, burun etlerinin sürekli büyük kalması ise burun tıkanıklığına yol açmaktadır. Burunda görülen bu durum hastalık olarak kabul edilmekte ve gerekli tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

Burun eti, genellikle doğuştan gelen fakat ergenlik çağından önce kaybolan bir problemdir. Burun eti sorunu bir ve dört yaş arasında daha belirgin olarak görülmektedir. Bunun nedeni, çocuklarda bu yaşlarda enfeksiyona karşı daha duyarlı olunmasıdır. Burun eti iltihaplanmasının nedeni, burun yoluyla alınan bir mikrobun buna neden olmasıdır. Ayrıca sık sık tekrarlayan enfeksiyonlar burun etinde şişmelere ve çeşitli rahatsızlıklara da yol açmaktadır.

Burun eti enfeksiyon nedeniyle şiştiğinde, burundan hava almayı engellemekte ve bu nedenle kişi ağızdan nefes almaya başlamaktadır. Bunun sonucu olarak ise geceleri görülen horlamalar, konuşmada görülen olumsuz etkiler ve burundan ya da halk arasında genizden konuşma dediğimiz sorunlar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca ağızdan nefes almak boğazın kurumasına ve kişinin sürekli su içme ihtiyacı hissetmesine de neden olmaktadır. Burun eti enfeksiyonla savaşırken ölü ve diri irinlerin oluşumuna yol açmaktadır. Bu irin akıntısının farkı ise renksiz ve sulu olmamasıdır. Bu nedenle kişi sürekli burnunu çekmektedir. Bunun sonucunda ise akıntı genze kaçarak kişide öksürüğe yol açmaktadır.

Burun eti tedavisi için çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır:

Ancak bu ilaçları kullanmadan önce mutlaka bir hekim kontrolü gerekmektedir. Eğer tüm yöntemlerden sonuç alınamazsa, burun eti "adenoidektomi" adı verilen cerrahi operasyon ile alınmaktadır. Burun eti ameliyatı oldukça basit olmakla birlikte, hastane ortamında genel anestezi uygulaması ile yapılmaktadır. Bu ameliyatta çoğu kez bademcikler de alınmaktadır.